2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi`nde gerçekleştirildi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) himayesinde gerçekleştirilen törende Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversite rektörleri ve öğrenciler yer aldı. Rektörümüz Prof. Dr. Harun Çiftçi de akademik açılış törenine katılım sağladı.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye`nin eğitim ve bilim alanında kaydettiği önemli gelişmelere dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, akademinin pozitif ve sosyal bilimlerin can damarı olduğunu belirterek eğitim kurumlarının ülkenin bilimsel, teknolojik ve sosyal kalkınmasındaki rolünü vurguladı. Devamında ise “Akademi sadece bilgi aktarım yeri değil aynı zamanda bir ülkenin ihtiyacı olan tüm fikri temellendirmelerin zeminidir” dedi.
“Gazze’de soykırım var.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batılı ülkelerin Türkiye`yi sık sık fikir ve düşünce özgürlüğü konusunda eleştirdiğini hatırlatarak Gazze`deki soykırıma karşı bu ülkelerin tavrını eleştirdi. Erdoğan, Batı`nın prestijli üniversitelerinin, siyonist lobilerin etkisi altında kaldığını ve Gazze`de yaşanan insanlık dramına sessiz kaldığını ifade etti. Gazze`deki soykırımın dile getirilmesinin Batılı ülkelerde baskıya yol açtığını belirten Erdoğan, Filistin yanlısı gösterilere katılan üniversite öğrencilerinin tehdit edildiğini, rektörlerin istifaya zorlandığını ve bu durumun Batı`nın demokratik değerlerine gölge düşürdüğünü vurguladı. Erdoğan, Batılı yönetimlerin İsrail’i koruma çabası içinde itibarlarını kaybettiklerini söyledi.
Yükseköğretimde Altyapı ve İyileştirmeler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 2002 yılından bu yana eğitim sisteminde yapılan reformları detaylandırdı. Yükseköğretim kurumlarının sayısının 76’dan 208’e çıktığını, öğrenci sayısının ise 2 milyondan 7 milyona yükseldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim altyapısına yapılan yatırımlarla üniversite sayısının her ilde birden fazla olmasının sağlandığını ifade etti. Eğitimde fırsat eşitliğine verdikleri önemi dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yükseköğretim bütçesinin 2002’de 24 milyar liradan 2024’te 341 milyar liraya yükseldiğini açıkladı.
Ayrıca öğretim elemanı sayısında da büyük bir artış yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 64 bin olan öğretim elemanı sayısının 185 bine ulaştığını söyledi. Türkiye’nin, öğretim elemanı sayısı bakımından OECD ülkeleri arasında 8. sırada olduğunu ifade ederek kadın akademisyen oranının % 46,5 ile OECD ortalamasının üzerinde olduğunu vurguladı. Eğitimde yapılan bu iyileştirmelerin bilimsel araştırmalara olumlu yansıdığını ve Türkiye`nin bilimsel yayın sayısında 29. sıradan 17. sıraya yükseldiğini belirtti.
Bilimsel Yayın ve Teknolojik Gelişmeler
Bilimsel araştırmaların ve teknolojik gelişmelerin Türkiye’nin uluslararası alandaki konumunu güçlendirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa vadede Türkiye’nin bilimsel yayınlarda dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer almasını hedeflediklerini dile getirdi. Üniversitelerin teknoloji, bilimsel araştırma ve inovasyon alanlarında daha fazla çalışması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST gibi organizasyonlarda gençlerin gösterdiği performansın umut verici olduğunu kaydetti.
Yurtlar ve Öğrencilere Destek
Eğitimde yapılan reformların bir diğer önemli ayağının ise öğrencilere yönelik destekler olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite harçlarının kaldırılması ve yurt kapasitesinin artırılmasının bu alanda atılan önemli adımlar arasında olduğunu söyledi. Yükseköğrenim yurtlarının kapasitesinin 182 binden 993 bine çıkarıldığını, yurtların otel konforunda hizmet verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl başvuran her 100 öğrenciden 96’sına yurt imkânı sağlandığını açıkladı. Ayrıca her öğrenciye burs veya kredi desteği verildiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında gençlerin sadece akademik başarılarının değil aynı zamanda millî ve manevi değerlere sahip olmalarının da önemli olduğunu vurguladı. Eğitim kurumlarının gençlerin karakter gelişimine ve millî şuur kazanmalarına katkı sağlaması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim ancak millî şuurla desteklendiği oranda başarılı olacaktır. Gençlerimizin iyi eğitim almaları kadar vicdanlı, bilinçli ve sorumluluk duygusuyla donatılmış olmalarını da aynı derecede önemsiyoruz” dedi. Devamında, üniversitelerin bu süreçte daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ifade ederek gençlerin sosyal ve kültürel faaliyetlerle millî kimlik inşasına katkı sağlamalarının önemine değindi.
YÖK Başkanı Özvar: “Gazze’de artık soykırım boyutlarına ulaşan büyük bir katliam yaşanmaktadır.”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ise 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni`nde yaptığı konuşmada, yükseköğretimin güncel meselelerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Özvar, konuşmasının başında, Gazze`de yaşanan insanlık dramına değinerek Filistin topraklarında süregelen saldırıların soykırım boyutlarına ulaştığını vurguladı. İsrail`in masum sivillere yönelik bombardımanlarını sert bir dille eleştiren Özvar, "Çocuk, yetişkin, kadın ya da erkek ayırt edilmeksizin insanların üzerine bombalar yağdırılmakta, on binlerce masum insan İsrail saldırılarının hedefi olmaktadır" dedi. Özvar, uluslararası toplumun bu duruma karşı tepkisini dile getirirken özellikle akademisyenler ve üniversite öğrencilerinin gösterdiği dayanışmanın sevindirici olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Özvar, Türkiye’nin, Filistin halkıyla dayanışma içinde olan akademisyen ve öğrencilere yönelik baskılara karşı çıkışını da dile getirdi. Amerika ve Avrupa`da bazı hükümetlerin barışçıl gösterilere katılan akademisyen ve öğrencilere baskı uyguladığını belirten Özvar, YÖK`ün bu süreçte dayanışma gösterdiğini belirterek şunları söyledi: “Gazze’nin masum halklarıyla dayanışma gösteren uluslararası akademisyen ve öğrencilere kapılarımızı açtık. Bu davetimize karşılık veren ve ülkemize gelmek isteyen akademisyenlerle temas hâlindeyiz.” Türkiye’nin, akademik özgürlükleri ve dayanışmayı koruma noktasında kararlı olduğunu vurgulayan Özvar, Türk üniversitelerinin risk altındaki bilim insanlarına kapılarını açmaya devam edeceğini belirtti.
Konuşmasının devamında, Türkiye’nin yapay zekâ alanındaki başarılarına dikkat çeken Özvar, yapay zekânın YÖK`ün öncelikli gündem maddelerinden biri olduğunu ve bu alanda önemli adımlar attıklarını vurguladı. YÖK bünyesinde oluşturulan yapay zekâ çalışma grubunun katkılarıyla çeşitli çalıştaylar düzenlendiğini söyleyen Özvar, “Geleceğin mesleklerinde istihdam edilecek nitelikli insan gücünü yetiştirmek adına 20 farklı üniversitemizde yapay zekâ tabanlı 73 yeni ön lisans ve lisans programı açtık” dedi. Bu programların, açıldığı ilk yıl itibarıyla öğrencilerden büyük ilgi gördüğünü belirten Özvar, yapay zekâ teknolojilerinin sorumlu ve şeffaf bir şekilde kullanılması için etik rehber hazırladıklarını da ekledi.
Prof. Dr. Erol Özvar, Stanford Üniversitesi tarafından yayınlanan 2024 Yapay Zekâ İndeksi Raporu`na göre Türkiye’nin bilişim, bilgisayar bilimleri ve bilgi teknolojisi alanlarında lisans düzeyindeki mezun sayısında Avrupa’da üçüncü sırada yer aldığını belirtti. Türkiye’nin yapay zekâ ve dijital dönüşüm alanında hızla ilerlediğine dikkat çeken Özvar, bu başarıların gelecekte daha da artacağını ifade etti.
Özvar, YÖK’ün uluslararasılaşma hedefleri kapsamında önemli bir adım olarak Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin faaliyete geçtiğini de açıkladı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in himayeleriyle kurulan üniversitenin, 2024-2025 akademik yılında ilk öğrencilerini kabul ettiğini belirten Özvar, bu üniversitenin yeni ve kendine özgü bir modelle faaliyet göstereceğini vurguladı. ODTÜ, İTÜ ve Hacettepe Üniversitesi gibi prestijli Türk üniversitelerinin bu projeye katkıda bulunduğunu ve ilk yıl itibarıyla Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği ve Gıda Mühendisliği programlarının açıldığını belirtti.
Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin, ilerleyen yıllarda Türk dünyası ve diğer coğrafyalara yönelik genişletilmesinin planlandığını söyleyen Özvar, bu modelin Türk yükseköğretiminin uluslararasılaşması yönündeki stratejik hedefler doğrultusunda önemli bir katkı sunacağını ifade etti.
YÖK Başkanı Özvar, konuşmasında yükseköğretim sisteminin gelişimi ve istihdam odaklı çalışmalarla ilgili stratejik hedeflerden de bahsetti. Üniversitelerin araştırma ve yenilikçilik kapasitesini artırmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Özvar, özellikle geleceğin mesleklerine yönelik yeni programlar tasarladıklarını dile getirdi. Özvar, tematik meslek yüksekokulları ve organize sanayi bölgelerinde kurulan meslek yüksekokulları ile nitelikli mezunlar yetiştirerek istihdamın artırılacağını söyledi.
Özvar ayrıca, Türkiye’nin uluslararası öğrenci hareketliliğini artırmaya yönelik atılan adımlara değindi ve bu kapsamda TR-YÖS adıyla uygulamaya alınan yeni sınav sisteminin, uluslararası öğrenci kabul süreçlerinde şeffaflığı ve denetlenebilirliği sağladığını belirtti.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın konuşmasında, Türkiye’nin yükseköğretimdeki güçlü stratejik hedefleri, uluslararasılaşma çabaları, yapay zekâya verilen önem, kurumsal ve program akreditasyonları, sürdürülebilir bir gelecek inşası, spor dostu kampüs ve Gazze’deki insanlık dramına karşı akademik dayanışma mesajları öne çıktı. Özvar, Türkiye’nin, geleceğin mesleklerine yönelik eğitim fırsatlarını genişletmeye, uluslararası bilim camiasında yerini sağlamlaştırmaya ve insanlığın yanında durmaya devam edeceğini vurguladı.
Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi: “ÇAKÜ olarak millî şuura sahip gençler yetiştiriyoruz.”
Rektörümüz Prof. Dr. Harun Çiftçi ise 2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı’nın hayırlı uğurlu olmasını dileyerek Çankırı Karatekin Üniversitesinin Türkiye Yüzyılı misyonunu yansıtan kararlı adımlar atmaya devam edeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında yer alan “millî şuura sahip gençlik” vurgusuna da değinen Rektör Çiftçi, ÇAKÜ olarak sosyal ve toplumsal birçok proje ürettiklerini ve bu amaç doğrultusunda yeni atılımlar gerçekleştirme gayretinde olduklarını ifade etti. ÇAKÜ’nün yapay zekâ teknolojilerine yönelik projeler geliştirdiğine de dikkat çeken Rektörümüz, üniversitenin bu anlamda da değerli çalışmaları bir bir hayata geçirdiğini belirtti. İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımı da değinen Rektör Çiftçi, artarak devam eden bu elim durumun uluslararası alanda daha yüksek sesle konuşulması gerektiğinin altını çizdi.